DOLAR 35,2124 -0.01%
EURO 36,8187 0.11%
ALTIN 2.970,140,07
BITCOIN 3318521-2.48669%
Isparta

KAPALI

06:47

SABAHA KALAN SÜRE

Hasan Gezer

Hasan Gezer

10 Aralık 2024 Salı

İş ve Tutku Arasındaki Kopukluk Bizi Nereye Götürüyor

İş ve Tutku Arasındaki Kopukluk Bizi Nereye Götürüyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Eğitim sistemimizin büyük kaybı bence öğrencilerimize öğrenmeyi, alması gereken dersleri tutku haline getirememiz olsa gerek.

Günümüzde pek çok insan, iş hayatında kendini mutlu hissetmekte zorlanıyor. İşlerini bir yük olarak görüyor, saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyor ve hafta sonunu iple çekiyor. Peki, bu durumun nedenleri neler? Aslında cevap oldukça basit: Çoğumuz, ilgi ve yeteneklerimiz doğrultusunda seçmediğimiz mesleklerde çalışıyoruz. Eğitim sistemimizin en büyük zaaflarından biri olan bu durum, iş hayatında büyük bir memnuniyetsizliğe yol açıyor.

İşini Sevmek Neden Önemli?

İşini seven bir insan, sadece maddi kazanç için değil, aynı zamanda kişisel tatmin ve gelişim için de çalışır. İşine duyduğu tutku, ona daha fazla enerji ve yaratıcılık verir. Bu sayede hem kendisi hem de kurumu için daha başarılı sonuçlar elde eder. İşini seven insanların daha mutlu, daha sağlıklı ve daha üretken olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmıştır.

Eğitim Sistemindeki Eksiklikler

Öğrencileri ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirmek yerine, onları belirli mesleklere yönlendiren bir eğitim sistemi, büyük bir kayıptır. Öğrencilerin kendi potansiyellerini keşfetmelerine ve hayallerini gerçekleştirmelerine engel olan bu durum, toplumun genel refahını da olumsuz etkiler.

  • Standartlaştırılmış Sınavlar: Öğrencilerin yeteneklerini tek bir sınavla ölçmeye çalışan bu sistem, bireysel farklılıkları göz ardı eder.
  • Meslek Seçimi Konusunda Yetersiz Bilgilendirme: Öğrenciler, farklı meslekler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları için doğru kararlar veremezler.
  • Aile ve Çevre Baskısı: Ailelerin ve çevrenin beklentileri, öğrencilerin kendi isteklerine göre hareket etmelerini engelleyebilir.
  • Ekonomik Kaygılar: Maddi zorluklar yaşayan aileler, çocuklarının hayallerinden çok, daha güvenli görünen mesleklere yönelmelerini tercih edebilir.

Sonuç olarak, eğitim sistemimizde köklü değişiklikler yapılması gerekmektedir. Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerine imkan tanıyan, farklı meslekleri tanımalarını sağlayan ve onlara doğru kararlar verme konusunda yardımcı olan bir eğitim sistemi oluşturulmalıdır. Aksi takdirde, iş hayatında mutsuz ve verimsiz bireyler yetiştirmeye devam edeceğiz.

Öğrencilerimize mutlu bi dokunuş gerçekleştirmeliyiz. Onları ya evladımız ya da kardeşimiz olarak görmeliyiz, yoksa eğitimde başarı yada sistemin  başarısını görmek hayallerimizde kalır.